fan-sitem

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
fan-sitem

    M.Ö II. Bin Yilinda Anadolunun Durumu

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 460
    rep :
    M.Ö II. Bin Yilinda Anadolunun Durumu Left_bar_bleue999 / 100999 / 100M.Ö II. Bin Yilinda Anadolunun Durumu Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 29/11/08

    M.Ö II. Bin Yilinda Anadolunun Durumu Empty M.Ö II. Bin Yilinda Anadolunun Durumu

    Mesaj tarafından Admin Çarş. Ara. 10, 2008 3:16 pm

    M.Ö. 19. ve 18. yüzyıllarda Anadolu'da büyük bir hareketin varlığı
    görünmektedir. Assur'dan gelen tüccarlar, yerel Anadolulu beylerin de
    izniyle, Anadolu'da yaygın bir ticaret ağı kurmuşlardır. Ticaretin
    yoğun olduğu büyük yerleşmelere Karum (liman/rıhtım), küçük birimlere
    ise Wabartum (misafir/hane/menzil/istasyon) adı verilmektedir. Burada
    yapılan ticaret genellikle Assurlu tüccarlar tarafından yapıldığı için,
    bu dönem Assur Koloni Çağı olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu
    koloniler, birer sömürge olarak algılanmamalıdır. Assur ile Orta
    Anadolu arasında oldukça geniş bir yol ağı yer almaktaydı ve ticari
    mallar bu yollar üzerinden kervanlar ile götürülmekteydi.
    Mezopotamya'dan Anadolu'ya getirilen kalay ile Anadolu'dan
    Mezopotamya'ya götürülen gümüş ve bronz, değiş tokuş edilen malların en
    önemlileridir. Çoğunlukla Assur kökenli olan bu tüccarlar, güvenli bir
    ticaretin sağlanması için de Anadolu beylerine belli ölçüde bir vergi
    ödemekteydi.

    Anadolu, bu yıllarda süregelen ticaretten dolayı
    kültürel açıdan birçok yeniliklerle tanışmıştır. Bunların en önemlisi
    hiç kuşkusuz Anadolu'ya getirilen yazıdır. Mezopotamya'da M.Ö.4.
    Binyılın sonlarından itibaren kullanılmaya başlanan yazı, bu ticaret
    yolları ile ilk defa Anadolu'ya gelmiştir. O dönemde Anadolu'da
    kullanılan yazışma dili Eski Assurca idi. Anadolu'da bu dilde yazılmış
    onbini aşkın tablet ortaya çıkarılmıştır.
    Anadolu'ya getirilen bir
    diğer yenilik ise, Assurlar'ın kullandıklar silindir mühürlerdir.
    Ticaret için büyük önem taşıyan ve imza olarak kullanılan bu mühürler
    silindir şeklinde olup, ıslak kil üzerinde yuvarlanarak, üzerlerindeki
    negatif betimler pozitif halde kile aktarılmaktadır. Anadolu'da daha
    önce bir mühür geleneğinin var olduğu bilinmekte ancak, burada
    kullanılan mühürler tamamıyla damga mühürlerden oluşmaktadır.
    Anadolu'da Assur Koloni Çağı'ın bitmesiyle, silindir mühür geleneği de
    son bulmuş, yeniden daha köklü ve kolay olan damga mühür geleneğine
    geri dönülmüştür.

    Anadolu'daki büyük ticari merkezlerin, yani
    Karumların, en önemlisi Kayseri yakınlarındaki Kültepe mevkiinde yer
    alan Karum Kaneş'tir (diğer ismiyle: Neşa). 1948 yılından beri Prof.
    Dr. Tahsin Özgüç ve ekibi tarafından kazılmakta olan bu önemli höyük ve
    tüccarların yaşadığı mahalle olan aşağı kentte, şimdiye kadar sayısız
    çiviyazılı tablet ve arkeolojik buluntu ortaya çıkarılmıştır. Kentte
    sürdürülen ticaret hayatını göstermek amacıyla, yazılı belgelerden
    sadece birini vermekle yetineceğiz:

    "Pilahhaya, İrma-Assur
    ve Mannum-balum-ssur şöyle derler; Enlil-bani ve Kukkulanum'a şöyle de:
    30 mina gümüşü -vergisi eklenmiş- sizin mühürlerinizle Kukkulanum
    getirdi. Biz gümüşü kontrol ettik ve 2/3 mina'nın eksik olduğunu tespit
    ettik. Buradan (şunlar satın alınmıştır): 7,5 mina 4,25 şekelgümüşe
    (olan) 114 Kutanu-Giysisi (ince yünden yapılmış bir giysi türü); her
    biri 13,25 şekel'e olan 2 talent 15 mina mühürlenmiş kalay; 40 mina
    mühürlenmiş kalay, ayrıca 13 şekel (tutan) 8 mina mühürlenmiş kalay:
    Toplam gümüş ücreti 13,83 mina 2,83 şekel. 6 (adet) kara eşek ücreti 2
    mina 8 şekel gümüş, yemleriyle beraber. Koşum takımları için 16 şekel
    gümüş. Her bir mina'yı 13 şekel'e olan 37 mina el-kalayı, gümüş olarak
    2,83 mina ve 2,16 şekel. 1 mina gümüş: 2 eşek sürücüsünün çalışma
    ücreti. Onların giysileri için 4 şekel. Nabi-Sin'in çalışma ücretine
    (kervanı yöneten şahıs) 7 şekel gümüş ekledik. 12,5 şekel 'eködeme';
    Sa'udum ile ilgili 2,5 şekel; yola çıkış vergisi için 15 şekel;
    Asur-malik'in hesabına 6 şekel gümüş ödedik; Kukkulanum 0,83 mina
    gümüşü 'tüccar bana burada gümüşü vermez ise,onu bu gümüşten alırım'
    diyerek aldı."

    Bu mektup Assur'da Kukkulanum'a, Kaneş kentinde
    oturan Enlil-bani için verilmişti. Görüldüğü gibi, hesaplar son derece
    ayrıntılı tutulmaktaydı; ancak bu şekilde tüccarlar kendilerini olası
    dolandırılmalarından koruyabiliyorlardı.

    Ağırlık Ölçüleri

    Eskiçağ'da
    ağırlık ölçüler kentlere ve bölgelere göre farklılık göstermektedir. En
    çok kullanılan ölçü birimleri mina ve şekeldir. Örneğin bir Babil
    minasının yaklaşık yarım kilo ettiği, kazılar sonucunda ele geçen
    ağırlıklardan dolayı bilinmektedir. Bir mina ise yerine göre 40- 60
    şekel'e denk gelmektedir. Ölçülerin daha kolay anlaşılması için Babil
    ölçü sisteminin yaklaşık değerlerini bir tablo ile göstermekte fayda
    vardır:

    1 talent = 60 mina = 30 kg

    1 mina=60 şekel = 500gr

    1 = şekel = 8,3 gr

    Ödemeler,
    yandaki metinde görüldüğü gibi genellikle gümüş olarak yapılırdı. Bazı
    metinlerde altının da kullanıldığı görülmektedir, altının gümüşe olan
    değeri ise genellikle ½ 'dir.

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 8:03 pm