1. TUTULMALARIN DOĞAL NEDENLERİ
Tutulmanın oluşması için Ay,
Dünya ve Güneş üçlüsünün bir doğru boyunca dizilmiş olması gerekir.
Buna göre; Güneş tutulması yeniay evresinde karşımıza çıkar, Ay
tutulması ise Dolunay evresinde. Ancak, Ay’ın Dünya etrafındaki dolanma
hareketini gerçekleştirdiği düzlem (Ay’ın yörünge düzlemi) ile ekliptik
(tutulum) düzlemi arasındaki 8.5’lik bir eğim yüzünden her yeniay günü
Güneş tutulması olmaz ve her Dolunay günü Ay tutulması olmaz.
Dünya’dan
görüldüğü şekliyle güneş kolay görülür biçimde, bir elips olarak
düşünülebilecek bir yörüngede hareket eder. Bu elipsin içbükey
tarafındaki odak noktalardan birinde Dünya bulunur. Bu yörüngenin
düzlemi bizim ekvatorumuza doğru 23 derecelik bir açıyla eğilmiştir.
Ama Ay da Dünya’nın çevresinde eliptik bir yörüngede hareket eder, odak
noktası dünyadır ve bu yörüngenin düzlemi bizim ekvatorumuza 28
derecelik bir açıyla eğilmiştir ve sonuçta Güneş’in yörüngesine 5
derecelik bir açıyla eğilmiştir. Güneş’in yörüngesinin düzlemi ile
Ay’ın yörünge düzleminin kesiştiği noktaya Düğüm (Node) denir. Düğüm’ün
üzerinde veya yakınında Güneş ile Ay bir kavuşum veya karşıtlık
oluşturduklarında - yani ya Yeniay ya da Dolunay olduğunda – Güneş ya
da Ay tutulması gerçekleşir.
Şekil 1
Eğer
Güneş’in yörüngesinin düzlemini Şekil 1’deki A–B çizgisi olarak kabul
edersek ve Ay’ın yörüngesinin düzlemini C-D çizgisi olarak alırsak,
kesişme noktasındaki E Düğüm noktası olur. Eğer Güneş ve Ay uzayda
birer nokta olsalardı, ancak her ikisi de kendi yörüngelerindeki E
noktasına aynı anda ulaştıklarında kesişebilirlerdi. Ancak bunlar gözle
görülür boyutlara sahip cisimler. Bu nedenle, eğer Güneş’in E-B
çizgilerinide ilerlerken Ay’ın da E-D çizgisinde ilerlediğini
varsayarsak, onların tekrar ne zaman ve hangi noktada iki ayrı disk
olarak görülebilecek şekilde ayrışacakları onların disklerinin
büyüklüklerine ve birleşik hareketlerine bağlıdır. Güneş ile Ay’ın
disklerinin bariz şekilde kavuşmaları ve ayrılmaları temel olarak Ay’ın
hareketine dayanır, çünkü Güneş yörüngesinden gün boyunca ancak 1
derece ilerler, oysa Ay aynı sürede 13 derece ilerler. Kısa sürede
Düğüm noktasını terk eder ve Ekliptiğin (Güneş yörüngesi) düzleminden
ayrılır.
Güneş ile Ay’ın, Dünya’dan uzaklıklarında farklılıklar
olmasına rağmen, Dünya’dan bakılınca Ay aynı büyüklükte görülür.
Bundan Güneş’in aydan daha büyük olduğunu anlıyoruz. Ama çeşitli Güneş
tutulmalarını iyice incelediğimizde Ay’ın bazen Güneş’in tüm diskini
kapladığını, bazen de bütünüyle kaplamadan dışarıda küçük bir daire
bıraktığını görürüz. Birinciye tam Güneş tutulması, ikinciye de halkalı
(annular) tutulma denir. ``Annular`` kelimesi ‘halka gibi’ anlamındaki
annulus’tan gelir.
Bir cismin görünür büyüklüğü izleyiciden
uzaklaştığı oranda küçülür. Eğer Ay Dünya’nın çevresinde Dünya’nın
merkezde durduğu dairesel bir yörüngede hareket
her zaman aynı
büyüklükte görünürdü. Ancak Dünya’dan bakıldığında, odak noktalarından
birinde Dünya’nın durduğu bir elips üzerinde hareket ettiği için, Ay
yerberi noktasında en büyük, yeröte noktasında en en küçük halinde
görünür. Yerberi (perigee) Ay’ın yörügesinde yeryüzüne en yakın olduğu,
yeröte (apogee) ise yeryüzüne en uzak olduğu, daima yerberinin tam
karşısında bulunan noktadır. Aynı bakış açısıyla, Güneş de Dünya’nın
çevresinde eliptik bir yörüngede döner (Dünya’dan bakıldığında) ve
görülür büyüklüğü daima değişir.
2. GÜNEŞ TUTULMASI
(resim)
2.1. Nasıl Meydana Gelir?
Dünya’nın
yerinde tam olan tutulma bir başka yerde sadece parçalı olabilir. Ay’ın
hareketi bir günde 13 derece, Güneş’inki sadece 1 derece olduğu için,
Ay Güneş’i günde 12 derece, saate 30 dakika geçer. Dünya her zaman
kendi ekseni üzerinde batıdan doğuya doğru döner ve Güneş’le Ay doğudan
batıya gidiyor şekilde görünürler. Ancak Ay’ın diskinin merkezinin
Güneş’in diskinin merkezi ile birleştiği zaman noktasında, birleşen
ışıklar Dünya’nın yüzeyinde bir noktanın tam üzerinde görülürler ve bu
noktada tutulma ‘öğlene merkezli’dir. Ancak Güneş ve Ay’ın biraraya
gelen diskleri 1 derece kadar yaklaştıklarında, Ay bu mesafenin
yarısını katettiğinde veya Güneş’in batısına 30` yaklaştığında Güneş
tutulması başlar, çünkü o zaman kenar çizgileri birbirine değmeye
başlar. Yarım saat içinde Ay’ın kenar çizgisi Güneş’in diskinin
merkezine ulaşır ve sonraki yarım saat içinde Ay’ın merkezi Güneş’in
merkezi ile birleşir. Bu aşama sadece bir iki dakika sürer ve Ay
yaklaşık aynı süre içinde tutulmayı tamamlamak üzere Güneş’in doğusuna
doğru ilerler. Bu durumda eğer Güneş sabit dursaydı ve Ay tam
merkezinden geçseydi bir tutulma iki saat sürerdi. Ama Güneş
yörüngesinde hareketini sürdürmekteir ve iki saat içerisinde boylamını
5 dakika arttırır ve Ay’ın bunu geçmesi 10 dakika sürer. Ayrıca Ay her
zaman aynı oranda ilerlemez, tutulma esnasında yörüngesinin belirli bir
noktasında, birbaşka durumda ise bir başka noktasındadır. Bu neenle her
şeyden önce Güneş’in ve Ay’ın yarı çaplarını bulmamız ve bunları
birbirleri ile toplamamız gerekir. Sonra boylamda Ay’ın Güneş’I
yakalama oranını buluruz. Böylece ilk temastan itibaren Ay’ın Güneş’in
merkezine ulaşma süresini, yani sürenin tamamının yarısını buluruz.
2.2. Türkiye’de Kayıtlardaki İlk Tutulmalar
İstanbul
Kandilli Rasathanesi kayıtlarına göre 22 Aralık 1870 tarihinde Tunus,
Libya, Yunanistan ve ülkemizi içine alan bir kuşakta tam Güneş
tutulması olmuş ve iki gün sonra Tunus’ta 5.2 şiddetinde bir deprem
olmuştur. Güneş tutulması ile depremin bir ilişkisi olup olmadığı hala
bilinmiyor.
Daha eski tarihlerde 19 Kasım 1816 günü de sadece
Türkiye’den görülebilecek halkalı Güneş tutulması gerçekleşti.
Araştırmacılar bu tarihte yazılmış, bu tarihi şiiri bulmuşturlar (bu
şiir İstanbul Kandilli Rasathanesi’nde aynen muhafıza edilmektedir);
Şehr-i Recep salhinde çün zulmet olup oldu küsuf
Şerh etmiş idi vakıabu vak’ayı ehl-i rasat
Dehşet gelip halka kamu hatif dedi tarihini
Öğle namazını şem’iyle kıldırdı ol Hakk-ı Ehad
1815’de,
bir araştırmacı birkaç gün sonra güneş tutulması olacak demişti.
Halbuki çalışmalarında 1815 ile 1816’yı karıştırmıştı. Dediği günde
tutulma olmadı. O zamanlar Güneş tutulmasına çok önem veriliyordu,
biraz da korkuluyordu. Bu yanlış onun hayatına maal oldu. Bir yıl sonra
tam o gün tam Güneş tutulması gerçekleşti.
2.2.1. 11 Ağustos 1999
Bu
tarihteki Güneş tutulması Saros dizisinin 21. Tekrarıdır. (1639 yılında
başlayan bu dizi 17 Nisan 3009 yılında 77. kez tekrarlanacak tutulma
ile sona erecek.)
Ay’ın gölgesi Atlantik Okyanusu’ndan başlayarak
Hint Okyanusu’na kadar Dünya’yı taradı. En uzun tutulma süresi 2 dakika
33 saniye ile Romanya’da meydana geldi.
Tutulma ülkemizde (yaz
saati uygulamasına göre) saat 14:21’de Karadeniz kıyımızdan (bartın
yöresinde) başladı, saat 14:29’da Turhal’a ulaşan gölge 14:43’de
güneydoğu sınırımızdan (Cizre) Suriye’ye ulaşdı. Bu saatlerden 1 saat
20 dakika önce parçalı tutulma başladı. Kastamonu, Çorum, Amasya,
Tokat, Sivas, Elazığ, Diyarbakır ve Batman tutulma hattı üzerindeki
şehirlerimizdi.
2.3. İzlenmesi
Güneş’in kısmen veya
tam olarak tutulması esnasında herhangi bir koruyucu olmadan çıplak göz
ile seyredildiği taktirde morötesi ve infrozet ışınlarının gözlerimizde
kalıcı olmak üzere hasarda bulunmaları tehlikesi vardır.1912 yılındaki
Güneş tutulmasından dolayı Almanya’da 3000 kişide kalıcı göz hasarları
tesbit edilmiştir.
2.3.1. Mutlaka Sakınılması Gereken Unsurlar
• Çıplak gözle seyretmek
• Kamera,
dürbün, av dürbünü, çifte dürbün, tiyatro dürbünü, teleskop ve benzeri
aletlerin özel olarak önceden açılan fifilitresi olmadan kullanılması
• Sıradan
güneş gözlüğü, işlendirilmiş cam parçaları, siyah röntgen resimleri,
küçük delikli ve benzeri koyu karton parçaları ile Güneş tutulmasını
seyretmek
Bebekler ve küçük çocuklar özellikle Güneş’e
hassasdırlar. Bu yüzden tüm Güneş tutulması süresince kapalı ve direk
Güneş ışığınden korunan yerlerde tutulmaları tavsiye edilir.
Cam (örneğin pencere camları veya otomobil camları) yeterli korunmayı sağlayamazlar.
2.3.2. Fotoğraf, Film ve Video Çekimleri
Sadece,
önceden açılan özel filitreleri bulunan fotoğraf makinelerinin, film
kameralarının ve video kameralarının kullanılmaları gerekir. Bu
cihazların arama pencereleri ve kayıt mercekleri birbirinden ayrı
olabilirler.
Güneş’in ışınlarının mercekte hüzmeleşmesi sebebiyle
çekimlerde Güneş tutulması için koruyucu gözlük takılsa bile fotoğraf
ve film çekimleri esnasında gerekli olan korumayı sağlayamazlar.
Gerekli koruyucu önlem almaya olanağınız yoksa fotoğraf ve film çekimlelerinden kaçınınız.
2.3.3.Gözde Hasarlar
Sadece
kısa bir zaman süresinde kısmen ya da tamamen korunmasız bir şekilde
Güneş tutulması esnasında Güneş’in gözlenmesi sonucunda birkaç saatlik
gecikmeden sonra ağır ağ tabakasında – retinada (gözün görmemizi
sağlayan kısmı) hasarlar oluşur, bunlar lekeler görülmesi ve gözün
alınması (kamaşması) şeklinde hissedilir. Böylece tabir edildiği gibi
‘ağ tabakasında delikler’ oluşur. Bunun neticesinde görme ve/veya okuma
kaybı oluşur. Özellikle çocukların göz merceğinde ‘göz dumanı’diye
adlandırılan donukluklar oluşabilir.
Güneş ışınları sebebiyle
gözde hasar oluşmasından sonra ki bu, insanlarda görme ve görme kaybı
olarak hissedilir, bunun tedavisi çoğunlukla mümkün değildir. Ağ
tabakasının kalıcı hasar görmesi durumunu için tedavi bulunanamamıştır.
Yanmış olan hücreler artık tekrar üremezler. Ayrıca göz merceğindeki
bulanıklılık (özellikle çocuklarda ve gençlerdeki ) - tam olarak
‘dumanlı görme’ de kalıcı bir hasardır.
Zamanında muhakkak güneş
tutulması için koruyucu gözlük edininiz. Bu kartondan yapılma özel bir
jelatin bulunan gözlüktür. Bunları eczanelerde, gözlükçülerde ve bazı
spor malzemesi satan dükkanlarda bulabilirsiniz.
3. AY TUTULMASI
3.1.Nasıl Meydana Gelir?
Güneş,
ışığı çıkartan ve yayan bir cisimdir. Güneş’in uydusu olan Dünya,
Güneş’le karşılaştırıldığında çok küçüktür. Bunun sonucunda Dünya,
uzayda Güneş’e göre arkasında kalan bölüme doğru bir külah atar. Buna
‘gölge konisi’ denir. Ama ışık doğru çizgilerle yol aldığına göre tam
olarak Dünya’nın boyutlarını belirten, silindir şeklinde bir başka
gölge daha olacaktır. Bu gölgeler uzaya gönderilirler ve Ay bunların
hizasından geçerken Ay tutulması gerçekleşir. Gölgeler daima
oradadırlar ama Ay bu gölgelerin bulunduğu düzleme – yani ekliptik
düzlemine – her zaman denk gelmez. Ay Dünya’nın çevresini dolaşırken,
art arda devirlerinde, Düğüm’lerden birine giderek yaklaşır ve 12° 24`
içindeyken Dolunay haline gelir ve bu noktada Dünya’nın gölgesine
dokunur veya gölge konisine girer. Dolunay, Düğüm’e ne kadar yakınsa Ay
tutulması da o kadar büyük olur.
Tutulmanın süresi iki faktöre
dayanır; temel olarak, koninin boyutuna ve tutulma esnasında Ay’ın
hızına.
3.2.Son Milenyumda Gerçekleşen ve Gerçekleşecek Ay Tutulmaları
2000’li
yılların ilk Ay tutulması 10 Ocak 2001’de gerçekleşti. En iyi
Avrupa’dan izlendi. Asya ve Avrupa’nın bir bölümü de bu gök olayını
izleyebildi. Tam ay tutulması bir saatten fazla sürdü.
Avrupa ve çevresinden görülebilecek bir sonraki tam Ay tutulması 2003 yılında gerçekleşecek.
3.3.İzlenmesi
Ay
tutulması Güneş tutulmasının aksine çıplak gözle seyredilebilir.
Sıradan teleskoplarla incelenebilir. Bunun nedeni Ay’ın ışık vermemesi,
Güneş’den gelen ışınları Dünya’ya yansıtmasıdır. Zaten normalde de
Güneş’e çıplak gözle bakmak zararlı ama Ay’a çıplak gözle bakmak
zararsısdır.
4.TUTULMALAR VE ASTROLOJİ
Burçlar ayırt
etme amacıyla dört üçlüye ve üç dörtlüye bölünürler. Üçlüler maddenin
dört halinden oluşurlar: Ateş, Hava, Su ve Toprak. İkizler, Terazi ve
Aslan ateş; Boğa, Başak ve Oğlak toprak; İkizler, Terazi ve Kova hava;
Yengeç, Akrep ve Balık su burçlarıdır. Buna burçların ‘elementsel’
doğaları denir.
Dörtlüler ise Öncü, Sabit ve Değişkendir.
Bunların sınıflandırılması şöyledir; Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak öncü;
Boğa, Aslan, Akrep ve Kova sabit; İkizler, Başak, Yay ve Balık ise
değişken burçlardır. Buna da burçların ‘yapısal’ doğaları denir.
Çok eski zamanlarda dört sabit burç vardır ve bunlar; Boğa, Aslan, Akrep ve Kova’dır.
Eski
Çin’de bir yılın dört çeyreğini kabul etmişlerdi ve bunları Güneş
batarken dorukta bulunan takımyıldızıyla karakterize ederlerdi. Bunlar;
Aslan Burcu _______________ ‘Kırmızı Kuş’ yıldızı
Akrep Burcu _______________‘Mavi Ejderha’ yıldızı
Kova Burcu¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬-________________¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬’Kara Savaşçı’ yıldızı
Boğa burcu¬_________________’Beyaz Kaplan’yıdızı
Bu
dört sabit burca odaklandığımızda, Güneş, Ay ve gezegenlerin bu
burçlarda toplandığında veya tutulmalar bu burçlarda olduğunda ve
gezegenler bu tutulma noktasından transit yaptıklarında Dünya’nın bu
fenomenlere şahit olan bölgelerinde çok şiddetli depremler olduğu ve
son zamanlardaki gözlemlere göre doğal sismik düzensizliklerden dolayı
kömür madenlerindeki patlamaları ve büyük dalgalara neden olan
denizaltındaki depremler olduğunu söyleyebiliriz. Gel – git olaylar da
bu yüzden olur. Çünkü o zaman temel burçlar olan Boğa, Akrep, Aslan ve
Kova ile temsil edilen Dünya’nın temelleri tehdit altındadır. Bu
burçlar birbirleriyle kare ve karşıt açı yaparlar, yani gerilim
yaratırlar.
Örneğin, büyük depremlerden biri olan Abruzzi,
İtalya’da 1915 yılının Şubat ayında gerçekleşmiştir. O esnada Ay düğümü
( Yani Ay tutulması gerçekleşiyormuş), Güneş, Uranüs, Jüpiter ve
Merkür, Kova burcunda bulunmaktaydı.
4.1.Dekanatlar
Her
burç 30 günlük devreden oluşur. Dekan, bu burçların 10’ar günlük
devreleridir. Dolayısıyla, her burç, üç dekandan oluşur. Her dekanda
tutulan Güneş ve Ay ayrı ayrı şeylerin olacağını simgeler.
Aşağıda
geçmiş dönemlerde başvurulan, Ramsey ve diğer eski yazarların
eserlerinden derlenen dekanatlara göre Güneş ve Ay tutulmalarının
Tutulmanın oluşması için Ay,
Dünya ve Güneş üçlüsünün bir doğru boyunca dizilmiş olması gerekir.
Buna göre; Güneş tutulması yeniay evresinde karşımıza çıkar, Ay
tutulması ise Dolunay evresinde. Ancak, Ay’ın Dünya etrafındaki dolanma
hareketini gerçekleştirdiği düzlem (Ay’ın yörünge düzlemi) ile ekliptik
(tutulum) düzlemi arasındaki 8.5’lik bir eğim yüzünden her yeniay günü
Güneş tutulması olmaz ve her Dolunay günü Ay tutulması olmaz.
Dünya’dan
görüldüğü şekliyle güneş kolay görülür biçimde, bir elips olarak
düşünülebilecek bir yörüngede hareket eder. Bu elipsin içbükey
tarafındaki odak noktalardan birinde Dünya bulunur. Bu yörüngenin
düzlemi bizim ekvatorumuza doğru 23 derecelik bir açıyla eğilmiştir.
Ama Ay da Dünya’nın çevresinde eliptik bir yörüngede hareket eder, odak
noktası dünyadır ve bu yörüngenin düzlemi bizim ekvatorumuza 28
derecelik bir açıyla eğilmiştir ve sonuçta Güneş’in yörüngesine 5
derecelik bir açıyla eğilmiştir. Güneş’in yörüngesinin düzlemi ile
Ay’ın yörünge düzleminin kesiştiği noktaya Düğüm (Node) denir. Düğüm’ün
üzerinde veya yakınında Güneş ile Ay bir kavuşum veya karşıtlık
oluşturduklarında - yani ya Yeniay ya da Dolunay olduğunda – Güneş ya
da Ay tutulması gerçekleşir.
Şekil 1
Eğer
Güneş’in yörüngesinin düzlemini Şekil 1’deki A–B çizgisi olarak kabul
edersek ve Ay’ın yörüngesinin düzlemini C-D çizgisi olarak alırsak,
kesişme noktasındaki E Düğüm noktası olur. Eğer Güneş ve Ay uzayda
birer nokta olsalardı, ancak her ikisi de kendi yörüngelerindeki E
noktasına aynı anda ulaştıklarında kesişebilirlerdi. Ancak bunlar gözle
görülür boyutlara sahip cisimler. Bu nedenle, eğer Güneş’in E-B
çizgilerinide ilerlerken Ay’ın da E-D çizgisinde ilerlediğini
varsayarsak, onların tekrar ne zaman ve hangi noktada iki ayrı disk
olarak görülebilecek şekilde ayrışacakları onların disklerinin
büyüklüklerine ve birleşik hareketlerine bağlıdır. Güneş ile Ay’ın
disklerinin bariz şekilde kavuşmaları ve ayrılmaları temel olarak Ay’ın
hareketine dayanır, çünkü Güneş yörüngesinden gün boyunca ancak 1
derece ilerler, oysa Ay aynı sürede 13 derece ilerler. Kısa sürede
Düğüm noktasını terk eder ve Ekliptiğin (Güneş yörüngesi) düzleminden
ayrılır.
Güneş ile Ay’ın, Dünya’dan uzaklıklarında farklılıklar
olmasına rağmen, Dünya’dan bakılınca Ay aynı büyüklükte görülür.
Bundan Güneş’in aydan daha büyük olduğunu anlıyoruz. Ama çeşitli Güneş
tutulmalarını iyice incelediğimizde Ay’ın bazen Güneş’in tüm diskini
kapladığını, bazen de bütünüyle kaplamadan dışarıda küçük bir daire
bıraktığını görürüz. Birinciye tam Güneş tutulması, ikinciye de halkalı
(annular) tutulma denir. ``Annular`` kelimesi ‘halka gibi’ anlamındaki
annulus’tan gelir.
Bir cismin görünür büyüklüğü izleyiciden
uzaklaştığı oranda küçülür. Eğer Ay Dünya’nın çevresinde Dünya’nın
merkezde durduğu dairesel bir yörüngede hareket
her zaman aynı
büyüklükte görünürdü. Ancak Dünya’dan bakıldığında, odak noktalarından
birinde Dünya’nın durduğu bir elips üzerinde hareket ettiği için, Ay
yerberi noktasında en büyük, yeröte noktasında en en küçük halinde
görünür. Yerberi (perigee) Ay’ın yörügesinde yeryüzüne en yakın olduğu,
yeröte (apogee) ise yeryüzüne en uzak olduğu, daima yerberinin tam
karşısında bulunan noktadır. Aynı bakış açısıyla, Güneş de Dünya’nın
çevresinde eliptik bir yörüngede döner (Dünya’dan bakıldığında) ve
görülür büyüklüğü daima değişir.
2. GÜNEŞ TUTULMASI
(resim)
2.1. Nasıl Meydana Gelir?
Dünya’nın
yerinde tam olan tutulma bir başka yerde sadece parçalı olabilir. Ay’ın
hareketi bir günde 13 derece, Güneş’inki sadece 1 derece olduğu için,
Ay Güneş’i günde 12 derece, saate 30 dakika geçer. Dünya her zaman
kendi ekseni üzerinde batıdan doğuya doğru döner ve Güneş’le Ay doğudan
batıya gidiyor şekilde görünürler. Ancak Ay’ın diskinin merkezinin
Güneş’in diskinin merkezi ile birleştiği zaman noktasında, birleşen
ışıklar Dünya’nın yüzeyinde bir noktanın tam üzerinde görülürler ve bu
noktada tutulma ‘öğlene merkezli’dir. Ancak Güneş ve Ay’ın biraraya
gelen diskleri 1 derece kadar yaklaştıklarında, Ay bu mesafenin
yarısını katettiğinde veya Güneş’in batısına 30` yaklaştığında Güneş
tutulması başlar, çünkü o zaman kenar çizgileri birbirine değmeye
başlar. Yarım saat içinde Ay’ın kenar çizgisi Güneş’in diskinin
merkezine ulaşır ve sonraki yarım saat içinde Ay’ın merkezi Güneş’in
merkezi ile birleşir. Bu aşama sadece bir iki dakika sürer ve Ay
yaklaşık aynı süre içinde tutulmayı tamamlamak üzere Güneş’in doğusuna
doğru ilerler. Bu durumda eğer Güneş sabit dursaydı ve Ay tam
merkezinden geçseydi bir tutulma iki saat sürerdi. Ama Güneş
yörüngesinde hareketini sürdürmekteir ve iki saat içerisinde boylamını
5 dakika arttırır ve Ay’ın bunu geçmesi 10 dakika sürer. Ayrıca Ay her
zaman aynı oranda ilerlemez, tutulma esnasında yörüngesinin belirli bir
noktasında, birbaşka durumda ise bir başka noktasındadır. Bu neenle her
şeyden önce Güneş’in ve Ay’ın yarı çaplarını bulmamız ve bunları
birbirleri ile toplamamız gerekir. Sonra boylamda Ay’ın Güneş’I
yakalama oranını buluruz. Böylece ilk temastan itibaren Ay’ın Güneş’in
merkezine ulaşma süresini, yani sürenin tamamının yarısını buluruz.
2.2. Türkiye’de Kayıtlardaki İlk Tutulmalar
İstanbul
Kandilli Rasathanesi kayıtlarına göre 22 Aralık 1870 tarihinde Tunus,
Libya, Yunanistan ve ülkemizi içine alan bir kuşakta tam Güneş
tutulması olmuş ve iki gün sonra Tunus’ta 5.2 şiddetinde bir deprem
olmuştur. Güneş tutulması ile depremin bir ilişkisi olup olmadığı hala
bilinmiyor.
Daha eski tarihlerde 19 Kasım 1816 günü de sadece
Türkiye’den görülebilecek halkalı Güneş tutulması gerçekleşti.
Araştırmacılar bu tarihte yazılmış, bu tarihi şiiri bulmuşturlar (bu
şiir İstanbul Kandilli Rasathanesi’nde aynen muhafıza edilmektedir);
Şehr-i Recep salhinde çün zulmet olup oldu küsuf
Şerh etmiş idi vakıabu vak’ayı ehl-i rasat
Dehşet gelip halka kamu hatif dedi tarihini
Öğle namazını şem’iyle kıldırdı ol Hakk-ı Ehad
1815’de,
bir araştırmacı birkaç gün sonra güneş tutulması olacak demişti.
Halbuki çalışmalarında 1815 ile 1816’yı karıştırmıştı. Dediği günde
tutulma olmadı. O zamanlar Güneş tutulmasına çok önem veriliyordu,
biraz da korkuluyordu. Bu yanlış onun hayatına maal oldu. Bir yıl sonra
tam o gün tam Güneş tutulması gerçekleşti.
2.2.1. 11 Ağustos 1999
Bu
tarihteki Güneş tutulması Saros dizisinin 21. Tekrarıdır. (1639 yılında
başlayan bu dizi 17 Nisan 3009 yılında 77. kez tekrarlanacak tutulma
ile sona erecek.)
Ay’ın gölgesi Atlantik Okyanusu’ndan başlayarak
Hint Okyanusu’na kadar Dünya’yı taradı. En uzun tutulma süresi 2 dakika
33 saniye ile Romanya’da meydana geldi.
Tutulma ülkemizde (yaz
saati uygulamasına göre) saat 14:21’de Karadeniz kıyımızdan (bartın
yöresinde) başladı, saat 14:29’da Turhal’a ulaşan gölge 14:43’de
güneydoğu sınırımızdan (Cizre) Suriye’ye ulaşdı. Bu saatlerden 1 saat
20 dakika önce parçalı tutulma başladı. Kastamonu, Çorum, Amasya,
Tokat, Sivas, Elazığ, Diyarbakır ve Batman tutulma hattı üzerindeki
şehirlerimizdi.
2.3. İzlenmesi
Güneş’in kısmen veya
tam olarak tutulması esnasında herhangi bir koruyucu olmadan çıplak göz
ile seyredildiği taktirde morötesi ve infrozet ışınlarının gözlerimizde
kalıcı olmak üzere hasarda bulunmaları tehlikesi vardır.1912 yılındaki
Güneş tutulmasından dolayı Almanya’da 3000 kişide kalıcı göz hasarları
tesbit edilmiştir.
2.3.1. Mutlaka Sakınılması Gereken Unsurlar
• Çıplak gözle seyretmek
• Kamera,
dürbün, av dürbünü, çifte dürbün, tiyatro dürbünü, teleskop ve benzeri
aletlerin özel olarak önceden açılan fifilitresi olmadan kullanılması
• Sıradan
güneş gözlüğü, işlendirilmiş cam parçaları, siyah röntgen resimleri,
küçük delikli ve benzeri koyu karton parçaları ile Güneş tutulmasını
seyretmek
Bebekler ve küçük çocuklar özellikle Güneş’e
hassasdırlar. Bu yüzden tüm Güneş tutulması süresince kapalı ve direk
Güneş ışığınden korunan yerlerde tutulmaları tavsiye edilir.
Cam (örneğin pencere camları veya otomobil camları) yeterli korunmayı sağlayamazlar.
2.3.2. Fotoğraf, Film ve Video Çekimleri
Sadece,
önceden açılan özel filitreleri bulunan fotoğraf makinelerinin, film
kameralarının ve video kameralarının kullanılmaları gerekir. Bu
cihazların arama pencereleri ve kayıt mercekleri birbirinden ayrı
olabilirler.
Güneş’in ışınlarının mercekte hüzmeleşmesi sebebiyle
çekimlerde Güneş tutulması için koruyucu gözlük takılsa bile fotoğraf
ve film çekimleri esnasında gerekli olan korumayı sağlayamazlar.
Gerekli koruyucu önlem almaya olanağınız yoksa fotoğraf ve film çekimlelerinden kaçınınız.
2.3.3.Gözde Hasarlar
Sadece
kısa bir zaman süresinde kısmen ya da tamamen korunmasız bir şekilde
Güneş tutulması esnasında Güneş’in gözlenmesi sonucunda birkaç saatlik
gecikmeden sonra ağır ağ tabakasında – retinada (gözün görmemizi
sağlayan kısmı) hasarlar oluşur, bunlar lekeler görülmesi ve gözün
alınması (kamaşması) şeklinde hissedilir. Böylece tabir edildiği gibi
‘ağ tabakasında delikler’ oluşur. Bunun neticesinde görme ve/veya okuma
kaybı oluşur. Özellikle çocukların göz merceğinde ‘göz dumanı’diye
adlandırılan donukluklar oluşabilir.
Güneş ışınları sebebiyle
gözde hasar oluşmasından sonra ki bu, insanlarda görme ve görme kaybı
olarak hissedilir, bunun tedavisi çoğunlukla mümkün değildir. Ağ
tabakasının kalıcı hasar görmesi durumunu için tedavi bulunanamamıştır.
Yanmış olan hücreler artık tekrar üremezler. Ayrıca göz merceğindeki
bulanıklılık (özellikle çocuklarda ve gençlerdeki ) - tam olarak
‘dumanlı görme’ de kalıcı bir hasardır.
Zamanında muhakkak güneş
tutulması için koruyucu gözlük edininiz. Bu kartondan yapılma özel bir
jelatin bulunan gözlüktür. Bunları eczanelerde, gözlükçülerde ve bazı
spor malzemesi satan dükkanlarda bulabilirsiniz.
3. AY TUTULMASI
3.1.Nasıl Meydana Gelir?
Güneş,
ışığı çıkartan ve yayan bir cisimdir. Güneş’in uydusu olan Dünya,
Güneş’le karşılaştırıldığında çok küçüktür. Bunun sonucunda Dünya,
uzayda Güneş’e göre arkasında kalan bölüme doğru bir külah atar. Buna
‘gölge konisi’ denir. Ama ışık doğru çizgilerle yol aldığına göre tam
olarak Dünya’nın boyutlarını belirten, silindir şeklinde bir başka
gölge daha olacaktır. Bu gölgeler uzaya gönderilirler ve Ay bunların
hizasından geçerken Ay tutulması gerçekleşir. Gölgeler daima
oradadırlar ama Ay bu gölgelerin bulunduğu düzleme – yani ekliptik
düzlemine – her zaman denk gelmez. Ay Dünya’nın çevresini dolaşırken,
art arda devirlerinde, Düğüm’lerden birine giderek yaklaşır ve 12° 24`
içindeyken Dolunay haline gelir ve bu noktada Dünya’nın gölgesine
dokunur veya gölge konisine girer. Dolunay, Düğüm’e ne kadar yakınsa Ay
tutulması da o kadar büyük olur.
Tutulmanın süresi iki faktöre
dayanır; temel olarak, koninin boyutuna ve tutulma esnasında Ay’ın
hızına.
3.2.Son Milenyumda Gerçekleşen ve Gerçekleşecek Ay Tutulmaları
2000’li
yılların ilk Ay tutulması 10 Ocak 2001’de gerçekleşti. En iyi
Avrupa’dan izlendi. Asya ve Avrupa’nın bir bölümü de bu gök olayını
izleyebildi. Tam ay tutulması bir saatten fazla sürdü.
Avrupa ve çevresinden görülebilecek bir sonraki tam Ay tutulması 2003 yılında gerçekleşecek.
3.3.İzlenmesi
Ay
tutulması Güneş tutulmasının aksine çıplak gözle seyredilebilir.
Sıradan teleskoplarla incelenebilir. Bunun nedeni Ay’ın ışık vermemesi,
Güneş’den gelen ışınları Dünya’ya yansıtmasıdır. Zaten normalde de
Güneş’e çıplak gözle bakmak zararlı ama Ay’a çıplak gözle bakmak
zararsısdır.
4.TUTULMALAR VE ASTROLOJİ
Burçlar ayırt
etme amacıyla dört üçlüye ve üç dörtlüye bölünürler. Üçlüler maddenin
dört halinden oluşurlar: Ateş, Hava, Su ve Toprak. İkizler, Terazi ve
Aslan ateş; Boğa, Başak ve Oğlak toprak; İkizler, Terazi ve Kova hava;
Yengeç, Akrep ve Balık su burçlarıdır. Buna burçların ‘elementsel’
doğaları denir.
Dörtlüler ise Öncü, Sabit ve Değişkendir.
Bunların sınıflandırılması şöyledir; Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak öncü;
Boğa, Aslan, Akrep ve Kova sabit; İkizler, Başak, Yay ve Balık ise
değişken burçlardır. Buna da burçların ‘yapısal’ doğaları denir.
Çok eski zamanlarda dört sabit burç vardır ve bunlar; Boğa, Aslan, Akrep ve Kova’dır.
Eski
Çin’de bir yılın dört çeyreğini kabul etmişlerdi ve bunları Güneş
batarken dorukta bulunan takımyıldızıyla karakterize ederlerdi. Bunlar;
Aslan Burcu _______________ ‘Kırmızı Kuş’ yıldızı
Akrep Burcu _______________‘Mavi Ejderha’ yıldızı
Kova Burcu¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬-________________¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬’Kara Savaşçı’ yıldızı
Boğa burcu¬_________________’Beyaz Kaplan’yıdızı
Bu
dört sabit burca odaklandığımızda, Güneş, Ay ve gezegenlerin bu
burçlarda toplandığında veya tutulmalar bu burçlarda olduğunda ve
gezegenler bu tutulma noktasından transit yaptıklarında Dünya’nın bu
fenomenlere şahit olan bölgelerinde çok şiddetli depremler olduğu ve
son zamanlardaki gözlemlere göre doğal sismik düzensizliklerden dolayı
kömür madenlerindeki patlamaları ve büyük dalgalara neden olan
denizaltındaki depremler olduğunu söyleyebiliriz. Gel – git olaylar da
bu yüzden olur. Çünkü o zaman temel burçlar olan Boğa, Akrep, Aslan ve
Kova ile temsil edilen Dünya’nın temelleri tehdit altındadır. Bu
burçlar birbirleriyle kare ve karşıt açı yaparlar, yani gerilim
yaratırlar.
Örneğin, büyük depremlerden biri olan Abruzzi,
İtalya’da 1915 yılının Şubat ayında gerçekleşmiştir. O esnada Ay düğümü
( Yani Ay tutulması gerçekleşiyormuş), Güneş, Uranüs, Jüpiter ve
Merkür, Kova burcunda bulunmaktaydı.
4.1.Dekanatlar
Her
burç 30 günlük devreden oluşur. Dekan, bu burçların 10’ar günlük
devreleridir. Dolayısıyla, her burç, üç dekandan oluşur. Her dekanda
tutulan Güneş ve Ay ayrı ayrı şeylerin olacağını simgeler.
Aşağıda
geçmiş dönemlerde başvurulan, Ramsey ve diğer eski yazarların
eserlerinden derlenen dekanatlara göre Güneş ve Ay tutulmalarının