fan-sitem

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
fan-sitem

    Kapadokya’da “Underground” Yaşam

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 460
    rep :
    Kapadokya’da “Underground” Yaşam Left_bar_bleue999 / 100999 / 100Kapadokya’da “Underground” Yaşam Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Kapadokya’da “Underground” Yaşam Empty Kapadokya’da “Underground” Yaşam

    Mesaj tarafından Admin Çarş. Ara. 10, 2008 3:10 pm

    Kapadokya’da “Underground” Yaşam

    Kapadokya’nın yeraltı şehirlerinin sırrı henüz günışığına çıkmış değil.
    Bir
    söyleme göre, yabancı istilacıların saldırısına uğrayan bölge halkı
    müdafaa, korunma ve sığınma amacıyla inşaa etmiş bu gizemli yapıları.
    Bir diğer deyiş ise halkın zaten underground bir ikamet anlayışının
    olduğu yönünde.

    Bölgenin tüf adı verilen kaya dokusunun
    işlenmeye elverişli olması öncelikle barınma maksadıyla mağara evlerin
    inşaasını, daha sonra da Selçuklular tarafından gizli pasajlarla
    birbirine bağlanarak bir savunma sitemi olarak genişletildiğini
    düşündürüyor. Ne var ki evler geçitlerle bağlanan, taş sürgülerle
    kilitlenebilen, karanlık koridorları, bir labirenti andıran galerileri,
    kilerleri, kavları, kiliseleri ve hatta ahırları ile günümüzün akıllı
    binalarını kıskandıracak kadar özenle tasarlanmış...

    Yeraltı Şehirlerinin Tarihi
    Hititlerin
    bölgeye gelerek egemenliklerini kabul ettirdikleri M.Ö. 2. bin
    civarında, Kapadokya’nın geniş toprakları üzerinde kurulan küçük
    krallık veya beylikler "Karum" adı verilen pazar yerleri ile canlı
    birer ticaret merkezleriydiler. Özellikle Asurlu tüccarlar Anadolu'ya
    kumaş, koku ve getirip altın, gümüş ve tunç malzemeler alıyorlardı...
    7.
    yüzyılda yoğunlaşan Arap-Sasani istilaları Kapadokya’nın Hıristiyan
    sakinlerini dana uzun süreler yeraltında yaşamaya mecbur edince
    Kaymaklı, Derinkuyu, Mazı, Özlüce, Özkonak, Tatlarin civarında bulunan
    yeraltı şehirleri de aşağı yukarı son halini aldı.
    10. yüzyıldan
    itibaren bölgenin egemenliğini ele alan Selçuklular için yeraltında
    hazır buldukları bu yaşam biçimi aynı zamanda askeri bir üstünlük de
    ifade ediyordu. Yöredeki evler gizli geçitlerle birbirine bağlandı. Tüf
    kayalar içine oyulmuş evler daha derinlere doğru genişletildi, çeşitli
    yerlerine geçilmesi zor odalar, tuzaklar kondu, koridorlar ve galeriler
    çoğaldı, kimi unsurları bugün bile çözülemeyen daha karmaşık bir hal
    aldı ve giderek bugün şaşkınlıkla izlediğimiz yeraltı labirentleri
    ortaya çıktı.

    Yeraltında Can Pazarı
    İstilacılarla bölge
    sakinleri arasında yaşanan yüzlerce yıllık bir mücadele sürecinin
    sonunda Kapadokya’nın yeraltı dünyası, neredeyse kusursuz bir savunma
    mekanizmasına dönüştü. İlerleyen zamanlarda keşişlerin uğrak yeri olan
    Kapadokya dinsel bir kimlik de kazandı. Yeryüzündeki kiliseler
    yeraltına indi. Yüzlerce odayı birbirine bağlayan koridorlar içeri
    sızmayı başaran yabancıların hareket alanlarını kısıtlayacak, hızlarını
    düşürecek şekilde uzun, dar ve alçak olarak inşaa edildi.
    Dehlizlere sızmayı gözüne kestiremeyen düşman ise aşağıdaki donanımdan habersiz mağaraların önünde nafile bekledi.

    Kaymaklı Yeraltı Şehri
    Kaymaklı
    Yeraltı Şehri, Nevşehir - Niğde karayolu üzerinde. Kaymaklı Kalesi’nin
    tam altına oyulmuş olan yeraltı şehri 1964’den beri ziyarete açık. 4
    katı açığa çıkarılabilen yeraltı şehrinde yaşam alanları genellikle
    havalandırma bacalarının çevresinde yer alıyor. Pasajlar dar ve eğri.
    Yeraltı şehrinin ilk katı ahırlara ayrılmış. Burası birçok koridorla
    kiliseye geçişi sağlıyor. Kilise tek nefli ve 2 apsisli. Apsislerin
    önünde vaftiz taşı, kenarlarda ise oturmaya yarayan platformlar var.
    Kilisenin bitişiğinde ise bir mezarlık var. Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin
    oturma alanlarından oluşan mekanları üçüncü katta bulunuyor. Burada yer
    alan en ilginç mekanlardan diğeri de bakır işleme atölyesi. Yeraltı
    şehrinin açığa çıkarılabilen son katı mutfaklar ve kilerlerle dolu. Bu
    kattaki üretim, işleme ve depolama sahalarının dizaynı şehir
    sakinlerinin yaşam zenginliği hakkında ipuçları da veriyor.
    Kaymaklı
    Yeraltı Şehri, tamamen ortaya çıkarılamamış olmasına rağmen,
    Kapadokya’nın zamanının en geniş ve en çok nüfus barındıran yeraltı
    şehirlerinden biri olduğunu düşündürüyor.

    Derinkuyu Yeraltı Şehri
    Nevşehir’e
    29 km. uzaklıktaki Derinkuyu ilçesinde yer alan yeraltı şehri
    diğerlerine nispeten daha derin bir yerleşim alanı. Sekiz katlı ve 85
    metre derinliğe inen Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde yaşama alanlarının
    arasında bir misyoner okulu bile var. Bu okulun geniş tavanı yöredeki
    diğer yeraltı şehirlerinde olmayan bir beşik tonoz ile kaplanmış. Bu
    görkemli yeraltı şehrinin kilisesi ise ikinci katta yer alıyorr ve haç
    şeklindeki bu kiliseye 3 ve 4. katlardan doğrudan inilen bir merdivenle
    ulaşılıyor.
    Buranın bir başka özelliği ise 55 metre derinliğe kadar inen ve su kuyusu olarak da kullanılan havalandırma bacaları.
    Kaymaklı yeraltı şehriyle birlikte konukların ziyaretine açılan Derinkuyu’nun bugün sadece onda biri gezilebiliyor.

    Tatlarin Yeraltı Şehri
    1991 yılında iki katı ziyarete açılabilen Tatlarin Yeraltı Şehri, Nevşehir’in, Acıgöl beldesinin 10 km. kuzeyinde.
    Kilise
    sayısının çokluğundan yola çıkan araştırmacılar, Tatlarin’in bir sivil
    yerleşim mekanı olmaktan çok askeri ya da dini amaçlarla kullanılan bir
    manastır ya da garnizon olduğunu ileri sürüyor. Yeraltı Şehri’nin
    orijinal girişi yıkılmış. 15 m. uzunluğundaki bir geçit, giriş bölümünü
    geniş bir salona açılıyor. Bu pasaj o dev sürgü taşlarıyla izinsiz
    girişlere kapatılmış.
    Zindan denilen mekanda 3 iskelet bulunmuş.
    Tuvaletin de yer aldığı bu ana mekanın sağ tarafında mutfak var. İkinci
    girişte ahır yer alıyor. Daha önce erzak deposu olarak da işlev gören
    alan sütunlarla desteklenmiş. Tabanında ise beş adet ambar bulunuyor.

    Özlüce Yeraltı Şehri
    Özlüce
    Yeraltı Şehri, Nevşehir-Derinkuyu karayolu üzerindeki eski adı Zile
    olan Özlüce Köyü merkezinde bulunuyor. Bölgedeki diğer yeraltı
    şehirlerinden hem jeolojik yapısı hem de mimari tasarımı açısından
    oldukça farklı olan Özlüce Yeraltı Şehri alışılmış kat sistemi yerine
    çok geniş bir alana yayılan tek kat olarak tasarlanmış. Yeraltı
    Şehri’nin en geniş alanını hemen girişteki ana mekan oluşturuyor. Bu
    büyük alanın sağında erzak depoları sol tarafında ise oturma odaları
    yer alır. Özlüce Yeraltı Şehri’nin galerileri çok uzun ve tabanlarında
    tuzaklar bulunan galerilerle hücre tipi odalar açılıyor.

    Özkonak Yeraltı Şehri
    Avanos'
    a 14 km. uzaklıkta yer alan Özkonak Yeraltı Şehri, İdiş Dağı' nın kuzey
    yamaçlarına, volkanik granit bünyesi tüf tabakalarının ortasına inşaa
    edilmiş.
    Burada Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri’nden farklı
    olarak katlararası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler
    bulunuyor. Kapıya dayanan sürgü taşından sonra tünel üzerine düşmana
    kızgın yağ dökmek maksadıyla irice delikler oyulmuş.

    Mazı Yeraltı Şehri
    Antik
    dönemlerdeki adı Mataza olan Mazı Yeraltı Şehri, Ürgüp’ün 18 km.
    güneyinde. Mazı Yeraltı Şehri’nde bulunan pasajların çoğu kapanmış
    olduğu için, şehrin ne kadar bir alana yayıldığını söylemek güç. Şehrin
    konumlandığı düzlükte Erken Roma ve Bizans Dönemi’ne ait çok sayıda
    kaya mezar bulunuyor.
    Mazı Yeraltı Şehri’nin farklı noktalarda dört
    adet girişi var. Girişleri kontrol etmek için burada da dev sürgü
    taşları kullanılmış. Mazı Yeraltı Şehri’nde de hemen bütün diğer
    yeraltı şehirlerinde olduğu gibi giriş katı hayvan ahırlarına ayrılmış.
    Ancak, burada diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak ahırın
    ortasında hayvanlar için yalaklar bulunuyor. Aynı bölümde bulunan bir
    diğer ilginç yapı grubu ise şırahaneler. Şırahanelerin tavanında,
    üzümlerin aşağıya doğru dökülmesini sağlayacak bacalar göze çarpıyor.
    Gerek hayvan ahırlarının çokluğu gerekse şırahaneler Mazı Yeraltı
    Şehri’nin sadece sığınma amacıyla değil ikame etmek üzere inşa edildiği
    fikrini akla getiriyor. Şehrin en görkemli kısımlarından birisi de
    ahırlardan açılan kısa koridorlar vasıtasıyla ulaşılan kilise.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 7:49 pm